Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | infaz memuru | executioner n. |
Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
Law | ||||
Law | infaz koruma memuru | correction officer n. | ||
Tom is a corrections officer. Tom bir infaz koruma memuru. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | vasiyeti infaz memuru | executor n. | ||
Law | ||||
Law | (iskoçya'da) infaz memuru belirlenmediği durumlarda vasiyet gereklerinin uygulanması için verilen onay | testament dative n. | ||
Law | eskiden borçluları yakalamakla görevli infaz memuru | catchpole n. | ||
Law | infaz koruma memuru | guardian n. | ||
Law | infaz koruma memuru | warden n. | ||
Law | vasiyeti infaz memuru | testamentary executer n. | ||
Law | yetkisi olmamasına rağmen vasiyeti infaz memuru gibi hareket eden kimse | executor of his own wrong n. | ||
Law | yetkisi olmamasına rağmen vasiyeti infaz memuru gibi hareket eden kimse | executor de son tort n. | ||
Law | elektrikle idam eden infaz memuru | electrocutioner n. | ||
Law | tutuklama ve mahkeme kararlarının infaz edilmesini sağlayan şerif memuru | bailiff n. | ||
Law | vasiyeti infaz memuru | exec (executor) abrev. |